BES fonlarının enflasyonla mücadelesi
yazıları güncellemem istendiğinde o verilere ulaşma ve araştırma konusunda yaşadığım sıkıntıları anımsadım. Ancak geçen sürede olumlu yönde gelişmeler olmuştu: Artık Emeklilik Gözetim Merkezi sayesinde bu bilgilere kolayca ve hızlı bir şekilde ulaşılabiliniyordu. EGM çeşitli endeksler yapmış ve bunlara her an internetten erişebilmek mümkün. Bu vesile ile EGM genel müdürü Mustafa Akmaz şahsında tüm EGM kuruluşu çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. EGM fon gruplarına göre çeşitli endeksler oluşturmuş ancak ben burada sadece iki endekse odaklanacağım: “EGM BES Tüm” ve “EGM BES Devlet katkısı” endeksi. BES tüm endeksi devlet katkısı fonlarını, Otomatik Katılım Sistem fonlarını (OKS) haricinde tüm fonları kapsamakta. Otomatik katılım fonları ile endeks ise henüz yayınlanmadığından geriye sadece “EGM BES Devlet katkısı” endeksi kalıyor. Bu inceleme BES tüm endeksi ele alınarak yapıldı. Ancak değişik fon gruplarındaki performanslar çok daha farklı. Fon grupları bazında ve kişinin risk iştahına göre yapılacak ağırlıklandırma değişik sonuçlar verecektir. Ancak genel endeksler fonların büyüklüklerine göre ağırlık alıyorlar, dolayısıyla bu incelemenin yine de genel BES katılımcılarının çoğunluğuna uyduğunu söyleyebiliriz.
Endeks gelişimi
EGM BES Tüm endeksinin 2003’den beri gelişimini gösteren aşağıdaki
grafik BES endekslerinin enflasyona karşı ciddi bir üstünlük sağladığını
göstermekte. Ağustos 2019 sonunda BES Tüm endeksi Enflasyon endeksinin %55
üstünde bir seviyeye gözüküyor. Tabii bu farkın 16 yılda oluştuğu dolayısıyla
yıllık yaklaşık %2,8 bir orana denk geldiğini not etmek gerekir. Yine de bu
oran hatırı sayılır net bir getiriye işaret etmektedir.
Kaynak: EGM
Şeytan ayrıntıdadır:
Verileri incelerken unutulmaması gereken birkaç noktayı hatırlayalım:
1.
BES periyodik birikim esaslıdır: Yukarıdaki grafiğin ve oranın bize
söylediği tek şey eğer tüm birikimimizi 2003 yılının 10. ayında BES’e yatırıp
bir daha hiç para ekleyip çekmeseydik paramızın reel olarak geleceği seviyedir.
Halbuki biz BES’e her ay para yatırıyoruz. Ekim 2003 yılındaki 100 TL’miz 190
ay sonra 640 TL olmuştur ama ya Kasım 2003’te yatırdığımız 100 TL? Ya Ağustos
2010 yılındaki 100 TL’miz ne oldu? Yatırılan her katkı payı değişik zamanlarda
yatırıma yöneldiği için hepsi değişik tutarlarda getiri elde etmişlerdir. Dolayısıyla
ödeme serilerinin incelenmesi gerekmektedir.
2. Vergi: BES’te elde edilen gelirlerden belirli bir oranda
vergilendiriliriz. BES son derece regüle bir yapı olduğundan bunda kaçınma
imkanı da, ne yazık ki, yoktur. Ancak enflasyonun
vergi verme alışkanlığı yoktur. Biz getirilerimizden vergi verir ve kesintiye uğrarken enflasyondan bir kesinti olmaz. Bu nedenden
dolayı vergi sonrası getirilere bakmak gerekmektedir. Genelde
araştırmalarda göz ardı edilen nokta tamda bu vergi kısmıdır. Vergilendirme
kademeli olarak sistemde kalma süresine bağlı olarak azalmaktadır: Erken
ayrılmada %15 olan vergi oranı emeklilik hakkı kazananlar için %5’e iniyor. Sistemden
emeklilik hakkı kazanmaya göre baktığımızdan vergi oranını %5 olarak
hesaplayacağız.
3. Emeklilik fonlarının yönetilmesi nedeniyle toplam birikim
üstünden belirli bir yönetim gideri kesilmektedir. Devlet katkılarının
yönetildiği “katkı” fonlarda ve “OKS” fonlarda bu gider daha düşükken diğer
(gönüllü) fonlarda yıllık %0,75 ile %2,25 arasında değişmekte, ağırlıklı
ortalaması da %1,45’dir. Doğal olarak yatırımcıyı ilgilendiren yönetim ücreti düşülmüş
net getiridir. EGM endekslerinde belirtilen getirilerde zaten bu net rakamlar
olduğundan herhangi bir ayarlamaya gerek yoktur.
Emeklilik Fonlarının aylar itibariyle enflasyona göre performansları
Yukarıdaki saptamalar ışığında (vergi sonrası) aylar
itibariyle fonların performansını gösteren grafik aşağıdadır: Buna göre, evet
31.10.2003’teki birikim 31.08.2019 yılında vergi sonrası %50 getirmiş
gözüküyor. Ancak bu getiri izleyen aylarda hızla düşmeye başlamış ve Nisan 2009
‘dan itibaren yatırılan paralar reel olarak negatif getirmişler. Ancak 9 yıl
sonra, Nisan 2018’den itibaren tekrar reel getiri sağlanmaya başlanmış.
Devlet katkısı fonlarda ne yazık ki durum daha vahim: 2013 yılında kurulduklarından itibaren 5 sene reel getiri sağlayamayan katkı fonları Haziran 2018’den itibaren pozitif reel getiri sağlamaya başlamışlar.
2018 2.yarısından itibaren faiz ve enflasyonda gözlemlenen oynaklığın reel değerleri de hayli inişli çıkışlı yaptığı açıkça gözlemleniyor
Yıllık Reel getiri oranları
Yukarıdaki veriler kullanılarak herhangi bir dönemde
sisteme katılan ve düzenli olarak aynı reel katkı payını ödeyenlerin Ağustos
2019 itibariyle elde etmiş oldukları reel getiri oranlarını aşağıdaki grafikte
gösterdim. Sisteme eskiden girmiş olanların 2018 yılındaki
reel değer oynaklığından pek etkilenmediği açıkça görülmekte.
2016’dan itibaren sisteme girenlerin talihli oldukları düşünülebilir ama onlar henüz yolun başındalar, sistemde en az 10 yıl kalma zorunluluğu olduğundan zaten “Alan da kaçan mı “ yapacak durumları yok, en az 7 yıl daha dalgalanmaları yaşamak zorundalar.
2016’dan itibaren sisteme girenlerin talihli oldukları düşünülebilir ama onlar henüz yolun başındalar, sistemde en az 10 yıl kalma zorunluluğu olduğundan zaten “Alan da kaçan mı “ yapacak durumları yok, en az 7 yıl daha dalgalanmaları yaşamak zorundalar.
Asıl BES çıkışları 2023’ten itibaren beklenmekte. Buna göre 2013’e kadar sisteme girenlerin getiri oranlarına daha yakından bakacak bir grafik daha aydınlatıcı olacaktır:2009 yılında sisteme girenler talihsizler ise yıllık % -0.50 gibi bir reel kayıpla karşı karşıya kalırlarken, 2003’ten beri sistemde kalanlar yıllık % 0.50 civarında reel bir getiri elde etmiş durumdalar. Her iki rakam arasında ciddi bir fark olduğunu söylemek mümkün değil.
Devlet katkı fonlarının getiri oranları
Katkı fonlarının performansının çok
daha oynak gözüküyor. 2017 Ağustosundan önce sisteme dahil olanların
devlet katkıları tedirgin edici bir %3 negatif reel kayıp oranına ulaşmış
gözüküyor. Bu performansın devamı halinde emekli olunduğunda toplam devlet katkısının
1/3‘ünün yok olmasına yol açar.
2017 Ağustos sonrası katılanlar yüksek bir orana ulaşmış
gözükseler de yeni girişlerdeki dalgalanmanın birkaç yıl sonra sönümlenmesini
beklemek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Sonuç
1.
BES fonları enflasyonla başa baş bir mücadele sergilemişler. Vergi ve yönetim ücretlerinden arındırılmış performanstan bahsettiğimize göre yatırımcısını pek üzmemişler.
2. İyi tarafından bakılırsa, daha önceki “devlet katkısı
nasıl yok edilir” yazılarımda bahsettiğim, yıllık ortalama % -1,6 kayıp riskinden uzak kalınmış. Bu nedenle BES fonlarının devlet katkısına bir zararı dokunmuyor.
3. Fonların ağırlığı devlet tahvili içerikli ve devlet
tahvilinin de teorik olarak uzun vadede sıfır reel faiz getirdiği varsayılır. Fonların
performansı da sıfır reel getiri civarında gözüküyor.
4. Nasıl vergiyi bir gider olarak düşüyorsak %25’lik devlet katkısını da ek bir getiri olarak eklemek gerekir. Ancak bu yazının amacı devlet katkısı olmadan fonların performansını irdelemek olduğundan devlet katkısı ile birlikteki performansı başka bir yazıya bıraktım.
5. Devlet katkısı BES için çok önemli bir destek. Bu katkı olmadan yatırım olarak çok cazip gözükmeyebilir ancak katkı işin içine girince de Bireysel Emeklilik Sistemine girmemek için oldukça kuvvetli gerekçelerinizin olması lazım.
4. Nasıl vergiyi bir gider olarak düşüyorsak %25’lik devlet katkısını da ek bir getiri olarak eklemek gerekir. Ancak bu yazının amacı devlet katkısı olmadan fonların performansını irdelemek olduğundan devlet katkısı ile birlikteki performansı başka bir yazıya bıraktım.
5. Devlet katkısı BES için çok önemli bir destek. Bu katkı olmadan yatırım olarak çok cazip gözükmeyebilir ancak katkı işin içine girince de Bireysel Emeklilik Sistemine girmemek için oldukça kuvvetli gerekçelerinizin olması lazım.