BES’te yatırımın Nirvana’sında kaza
Peki, BES hisse fonlarında geçmiş performans ne olmuş? Beklenen
Kazan- kazan durumu olmuş mu? Eylül 2019 itibariyle hala sistemde bulunan ve
sisteme Ekim 2003 - 2016 yılları arasında girenlerin elde ettikleri yıllık
verim oranlarına bakalım:
Görüldüğü gibi 2003 yılında girenlerin dışında hisse
fonlara yatırım yapanlarda pek kazanan olmamış!
Hatta 3 yıl önce girenlerin yıllık %6’lara varan kayıplarının olduğu
gözlemleniyor.
Verim oranını sistemde kalınan ortalama süre ile çarparak
katılımcının elde ettiği toplam getirileri aşağıdaki
grafikte mavi ile gösterilmekte. 2013 yılında başlayan (6,5 yıllık) devlet katkısı da
eklendiğinde ki getiri ise kırmızı olarak gösterilmekte. Emekliliğe hak
kazananların bugün emekli olsalar elde edecekleri net reel gelir grafiğine
bakarsak karşımız çıkan tablo:
Emeklilik hakkına kavuşmalarına rağmen, dayanıp sebat
eden ve bugüne kadar sistemden çıkmayıp hisse fonlara yatırım yapan çoğu katılımcı
pek şanslı olamamışlar. Reel getiri elde edebilmelerinin nedeni %25 devlet
katkısını olmuş, onunda önemli bir kısmını kurban etmiş olsalar da cana
geleceğine mala gelsin diyebiliriz.
Finans ne zaman
aldatmaca olmaz?
Finans “gelecekte size fayda sağlama taahhüdüne karşılık bugün elindeki
parayı vermektir” şeklinde tarif edilebilir. En baştan beri taahhüt edilen bu
faydayı vermeme kafaya koyulmuş ise buna aldatmaca denir, diğer bütün durumlar finansal
risk olarak sınıflandırılır!
Taahhütler yerine getirildiği durumda, yani finans olduğunda, yatırımların
sonuçlarının muhasebesi arzuların veya beklentilerin karşılamadığı
görülebilir.
Muhasebe geçmişi konuşurken finans gelecekle ilgilenir.
Şimdiye kadar bende geçmiş performansa baktım, yani muhasebe yaptım. Bunu
yapmanın en önemli nedeni genellikle gelecek için öngörü yaparken geçmiş
performans ele alınır. Örneğin birisi çıkıp ta “ben 100 metreyi 10 saniyede
koşarım” derse ilk işimiz şimdiye kadar bunu kaç kere başardığını sormak olur.
Ancak finansal piyasalarda tarihin tekerrür edeceğini
düşünmek çok da doğru sonuçlar vermeyebilir. Geçmiş fiyat verilerine bakarak
geleceği tahmin etmeye çalışan en meşhur yönteme “teknik analiz” deniyor. En
basit piyasa takip programında bile son derece gelişmiş teknik analiz araçları
bulunmaktadır, bunun yanı sıra bu konuda sayısız paralı, parasız tavsiyeye de
ulaşmak mümkündür. Herkesin aynı araç ve verileri kullandığı piyasalarda bu
şekilde nasıl para kazanılır sorusuna tek cevabım herkesin aynı şeye bakıp
değişik şeyler gördüğü şeklindedir.
Bedava kristal küre
BES’te toplam birikimimizi belirleyen iki etken vardır:
düzenli yatırdığımız katkı payları (anapara) ve yatırımların getirileri. Zaman
geçtikçe toplam birikimimizin içinde yatırımların getirileri katkı paylarının
önüne geçiyor. Bunu anlamı son getiriler yükselirse sadece son katkı payımız
değil bütün geçmiş birikimlerimiz bundan olumlu etkileniyor, tabii tersi de
geçerlidir, ama tersinin hep bizim dışımızdakiler için geçerli olduğunu
düşünmek insanı rahatlatır. Zaten BES’te kısa zamanda yüksek getiriye ihtiyacı
olanlar sadece emekliliğe hak kazananlar veya kazanmak üzere olanlardır.
Genelde hisse senedi, altın, döviz gibi gelecek fiyat ve
gelirlerini kestirilemeyen yatırım araçlarının en riskli olduklarına hükmedilir
ve bu yüzden getiri beklentileri daha yüksek olur. Buna karşın tahviller, adlarına
sabit getirili menkul kıymet denilerek, öngörülebilir düşük riskli olarak nitelikledirilmektedirler.
Doğrusal risk-getiri ilişkisi finansın temel öğretilerinden biridir. Ancak 16
yıllık BES yolculuğunda bu tahvillerde bu ilişkinin yürümediğine şahit olduk.
Peki, gelecekte bizi neler bekliyor olabilir? Gelecek
yazılarımda bu konunun dinamiklerine eğilmeyi düşünüyorum. Ancak hangi yatırım
aracının ne kazandıracağını söyleyen kristal küreye sahip olmayınca bende hesap
kitapla idare etmeye çalışacağım.
Not: Haklarında Ayrıntılı yazı yazmadığım diğer fonların yatırımcıya
verim ve getirilerine buradan
ulaşabilirsiniz