1 Kasım 2019 Cuma

Cennete merdiven alanlar


Stairway to heaven

Geçen yazımda TL borçlanma araçlarının kötü performansının BES sisteminin bir eleştirisi olarak algılandığını gördüm. Benim BES sistemi ile eleştirilerim veya endişelerim güven sorunu ile ilgilidir. Fon performansları daha ziyade içinde bulundurdukları yatırım araçlarıyla ilgilidir. Birkaç fonda beceriksiz veya şanssız bir fon yöneticisi bulunsa bile bunlar incelenen fon grupları içinde sadece ortalamayı biraz etkilerler. Şanslı veya becerikli fon yöneticilerinin de bulunma olasılığını göz ardı etmemek lazım. Ancak Bireysel emeklilik sistemine asıl zarar verecek olan bu sistemin ana parçaları olan devlet, emeklilik şirketleri, fon yöneticileri veya dağıtıcılarının kısa vadeli çıkarlar için sistemi kurcalamalarıdır. Kısa vadede bazı sorunlar çözülse de yatırımcıların bu olayların farkına tahmin edilenden çabuk ve iyi vardıklarını unutmamak lazım.

Sevdik mi tam severiz
Bu sefer fonlarının tartışmasız yıldızı Yabancı para borçlanma araçları fon grubunu ve Karma fonları inceleyelim. İçinde ağırlıklı olarak T.C. Euro Bondları olan YP borçlanma araçları fonlarının faiz kazandırmalarından dolayı nakit dövize göre bariz üstünlükleri vardır. Üstelik bu tahvillerin DTH’ın üstünde bir faiz getirisini olması da dövize yatırım yapacak katılımcılar için onları oldukça cazip kılmaktadır. Uzun vadeli bir yatırım olmaları gerekmesine rağmen bu fonlarında kısa vadeli konjonktürel hareketlere bağımlı olduklarını, ne yazık ki, gözlemliyoruz. Aşağıdaki grafikte YP Borçlanma fonlarının toplam fonlar içindeki payı ile TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının gelişimlerini gösteriyorum:

Sol eksen (kırmızı) kurların değerlerini, sağ eksen (mavi) YP Borçlanma araçlarının toplam fonlar içindeki payını gösteriyor

Yukarıda grafik yatırım tercihlerimizin kurların gelişimine fazlasıyla duyarlı olduğunu gösteriyor: Kurlar düşerken dövizi hızla terk ediyor, çıkarken aşıklar gibi koşarak sarılıyoruz: 2003-2011 döneminde döviz kuru düşer veya sabit kalırken YP fonlara ilgi hızlı bir şekilde azalmış, toplam fonlar içindeki payları %11’lerden %4'lere kadar gerilemiş. Ancak 2013’ten itibaren kurların yükselmesiyle birlikte bu fonlara bir hücum başlamış ve oran %15’ler seviyesine yükselmiş.

Karma fonlar
Adı üstünde karma olan fonların tanımı:Her birinin değeri fon portföyünün %20’sinden az olmayacak şekilde, fon portföyünün en az %80’i ortaklık payları, borçlanma araçları, altın ve diğer kıymetli madenler ile kira sertifikalarının en az ikisinden oluşan fondur”.
Bence esnek/değişken fonlarla birlikte fon yöneticisine en büyük insiyatifi veren iki fon türünden biri. İçlerindeki varlık dağılımı çeşitli olsa bile YP Borçlanma araçları fonlarına paralel bir gelişim göstermişler, bu nedenle o fonlar da “Galacticos” sınıfına girdiler. Ağustos 2019 sonu itibariyle toplam fonların %2,16’sını teşkil ediyorlardı. Daha önceki yıllardaki verilere ulaşmadım ancak o zamanlarda pek popüler olmadıkları konusunda bir hissim var. Belki EGM ileride eski tarihli bilgilere ulaşmada bizlere daha yardımcı olur.

Los Galacticos



YP Borçlanma araçlarının ve karma fonların iç verim oranlarına bakarsak yıllık % 5’in altına düşmeyen bir reel getiri hiç de azımsanacak bir oranı değildir. Gelişmiş ülkelerde bu seviyedeki oranların hisse senedi yatırımlarında beklenildiğini göz ardı etmemek lazım.
Yine yaptığımız gibi emekliliğe hak kazananların yatırdıkları paraya göre bugün emekli olsalar elde edecekleri net reel gelir grafiğine bakarsak karşımız çıkan tablo:

Benzer bir eğriye sahip olduklarından karma fonları grafiği sade tutmak adına koymadım.

Boyut önemlidir!
İllaki olumsuzluk arayacaksak getirilerin yeni girenlerde gittikçe düştüğü ileri sürülebilir. Bu aslında olayları biraz grafikle anlatmanın azizliğinden kaynaklanıyor. Geçen yazıda belirttiğim gibi toplam getiri=süre* iç verim olarak hesaplanıyor. İç verim %5-6 arasında neredeyse sabit seyretmiş, hatta son yıllarda yüksek seviyelerinde. Buna rağmen son yıllarda girenlerin (2010 veya hemen öncesi) süreleri kısa olduğundan (tabii ki 16 yıla göre kısa yoksa o yılların nasıl zor geçtiğini takdir ediyoruz) etkisi azalıyor. Finansçıların kaldıraç etkisi dediğimiz olgu ile karşı karşıyayız. Eskiler damlaya damlaya göl olur derlermiş, finansçılar kaldıraç diyor.
BES’in kaldıraç etkisinin ne kadar önemli olduğuna yeterince burada da ortaya çıkıyor. Buna ağırlıklı ortalama vade veya türkigilizce de duration deniyor

Transfer sadece sporda olmaz
TL cinsi borçlanma araçlarına yatırım yapanların aldıkları katkıyı devlete iade ettiklerinden söz etmiştik. Anlaşılan o paraları aynı devlete döviz cinsi borç verenler ceplerine koymaya başlamışlar. Yandaki meşhur resimdeki gibi aynı devlete kimin kendi parasıyla borç verdiği, kimin başka ülkelerin parasıyla borç verdiğini BES katılımcıları da farkına varıp resmin doğru tarafına katılmışlar. Sonuçta işin ucunda gerçek para olunca kimse kül yutmuyor.

1 yorum:

  1. Paylaştığınız bilgi ve analizler için teşekkürler ancak çizgelerde (grafiklerde) ve yorumlarınızda paylaştığınız rakamlara nasıl ulaştığınızı verilen detaylardan anlamak bazen tam olarak mümkün olmuyor. Bu çizgeleri, gösterdikleri serileri, bu serilerin nasıl hesaplandığını ve dayandıkları verileri örneğin bir MS Excel ya da Google Sheets dosyası olarak yazı bazında ayrı ayrı paylaşabilirseniz faydalı olabilir. Teşekkürler.

    YanıtlaSil