12 Kasım 2019 Salı

BES’te yatırımın Nirvana’sında kaza


BES’te yatırımın Nirvana’sında kaza




Uzun vadeli yatırımın çıpası, Nirvana’sı hisse senedidir. Kim ki uzun vadeli yatırım yapacaktır o zaman gösterilen yatırım aracı hisse senedidir. Ekonominin ve şirketlerin büyümesine ortak olunarak uzun vadede yüksek getiri beklenir. Hatta hepimiz vakti zamanında azıcık parayla X hissesine yatırım yapanların nasıl milyoner olduklarını veya eski dolaplardan çıkan büyük amcasının vaktiyle aldığı hisseler sayesinde köşeyi dönenlerin hikayelerini biraz gıpta ile duymuşuzdur. Hisse fonları sayesinde belki de bu talih kuşu bize de uğrayabilir diye düşünmekte yanlış olmaz. BES zaten uzun soluklu bir birikim aracı olduğuna göre, bu ikilinin buluşması ve birlikte olmaları herkesin beklediği mutlu son olmalıydı. Devletimiz de bu görüşte olduğundan Gönüllü ve OKS Standart emeklilik fonlarına 2018 sonundan itibaren en az %10 hisse senedi alma zorunluluğu getirdi. Ne de olsa söz konusu olan ekonomimize uzun vadede katkı sağlayarak tüm paydaşların beraberce kazanacağı bir yatırım aracıydı.

Peki, BES hisse fonlarında geçmiş performans ne olmuş? Beklenen Kazan- kazan durumu olmuş mu? Eylül 2019 itibariyle hala sistemde bulunan ve sisteme Ekim 2003 - 2016 yılları arasında girenlerin elde ettikleri yıllık verim oranlarına bakalım:



Görüldüğü gibi 2003 yılında girenlerin dışında hisse fonlara yatırım yapanlarda pek kazanan olmamış!  Hatta 3 yıl önce girenlerin yıllık %6’lara varan kayıplarının olduğu gözlemleniyor.

Verim oranını sistemde kalınan ortalama süre ile çarparak katılımcının elde ettiği toplam getirileri aşağıdaki grafikte mavi ile gösterilmekte. 2013 yılında başlayan (6,5 yıllık) devlet katkısı da eklendiğinde ki getiri ise kırmızı olarak gösterilmekte. Emekliliğe hak kazananların bugün emekli olsalar elde edecekleri net reel gelir grafiğine bakarsak karşımız çıkan tablo:

Emeklilik hakkına kavuşmalarına rağmen, dayanıp sebat eden ve bugüne kadar sistemden çıkmayıp hisse fonlara yatırım yapan çoğu katılımcı pek şanslı olamamışlar. Reel getiri elde edebilmelerinin nedeni %25 devlet katkısını olmuş, onunda önemli bir kısmını kurban etmiş olsalar da cana geleceğine mala gelsin diyebiliriz.

Finans ne zaman aldatmaca olmaz?
Finans “gelecekte size fayda sağlama taahhüdüne karşılık bugün elindeki parayı vermektir” şeklinde tarif edilebilir. En baştan beri taahhüt edilen bu faydayı vermeme kafaya koyulmuş ise buna aldatmaca denir, diğer bütün durumlar finansal risk olarak sınıflandırılır!
Taahhütler yerine getirildiği durumda, yani finans olduğunda, yatırımların sonuçlarının muhasebesi arzuların veya beklentilerin karşılamadığı görülebilir.
Muhasebe geçmişi konuşurken finans gelecekle ilgilenir. Şimdiye kadar bende geçmiş performansa baktım, yani muhasebe yaptım. Bunu yapmanın en önemli nedeni genellikle gelecek için öngörü yaparken geçmiş performans ele alınır. Örneğin birisi çıkıp ta “ben 100 metreyi 10 saniyede koşarım” derse ilk işimiz şimdiye kadar bunu kaç kere başardığını sormak olur.
Ancak finansal piyasalarda tarihin tekerrür edeceğini düşünmek çok da doğru sonuçlar vermeyebilir. Geçmiş fiyat verilerine bakarak geleceği tahmin etmeye çalışan en meşhur yönteme “teknik analiz” deniyor. En basit piyasa takip programında bile son derece gelişmiş teknik analiz araçları bulunmaktadır, bunun yanı sıra bu konuda sayısız paralı, parasız tavsiyeye de ulaşmak mümkündür. Herkesin aynı araç ve verileri kullandığı piyasalarda bu şekilde nasıl para kazanılır sorusuna tek cevabım herkesin aynı şeye bakıp değişik şeyler gördüğü şeklindedir.

Bedava kristal küre
BES’te toplam birikimimizi belirleyen iki etken vardır: düzenli yatırdığımız katkı payları (anapara) ve yatırımların getirileri. Zaman geçtikçe toplam birikimimizin içinde yatırımların getirileri katkı paylarının önüne geçiyor. Bunu anlamı son getiriler yükselirse sadece son katkı payımız değil bütün geçmiş birikimlerimiz bundan olumlu etkileniyor, tabii tersi de geçerlidir, ama tersinin hep bizim dışımızdakiler için geçerli olduğunu düşünmek insanı rahatlatır. Zaten BES’te kısa zamanda yüksek getiriye ihtiyacı olanlar sadece emekliliğe hak kazananlar veya kazanmak üzere olanlardır.
Genelde hisse senedi, altın, döviz gibi gelecek fiyat ve gelirlerini kestirilemeyen yatırım araçlarının en riskli olduklarına hükmedilir ve bu yüzden getiri beklentileri daha yüksek olur. Buna karşın tahviller, adlarına sabit getirili menkul kıymet denilerek, öngörülebilir düşük riskli olarak nitelikledirilmektedirler. Doğrusal risk-getiri ilişkisi finansın temel öğretilerinden biridir. Ancak 16 yıllık BES yolculuğunda bu tahvillerde bu ilişkinin yürümediğine şahit olduk.
Peki, gelecekte bizi neler bekliyor olabilir? Gelecek yazılarımda bu konunun dinamiklerine eğilmeyi düşünüyorum. Ancak hangi yatırım aracının ne kazandıracağını söyleyen kristal küreye sahip olmayınca bende hesap kitapla idare etmeye çalışacağım.

Not: Haklarında Ayrıntılı yazı yazmadığım diğer fonların yatırımcıya verim ve getirilerine buradan ulaşabilirsiniz

3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Yazı için teşekkürler.

    Belirtilen bitiş tarihi itibariyle sistemde olan bir BES katılımcısının sisteme girdiği aydan itibaren hesaplanan yıllık reel iç verim oranıyla kalış süresi çarpıldığında katılımcının aynı bitiş tarihi itibariyle elde etmiş olacağı toplam reel getirinin bulunacağını bu yazınızda da ifade etmişsiniz. Toplam reel getiriyle birikimli reel getiri aynı şeyler midir?

    Bunu sormamın nedeni örneğin Eylül 2009’da (Eylül 2019’dan 120 ay / 10 yıl önce) sisteme “hisse fonuyla” girmiş ve aynı fonda aralıksız devam etmiş bir katılımcının Eylül 2019 itibariyle yıllık reel getirisi (yıllık iç verim oranı) doğru anladıysam yazıdaki ilk grafiğe (çizgeye) göre (“Hisse Fonları: reel iç verim oranı (2003 - 2016)”) yaklaşık eksi %2. Bu getiriyi katılımcının sistemde kalış süresi olan 10 yılla çarparsak eksi %20 çıkıyor. Ancak yazıdaki ikinci çizgedeki mavi eğriye göre (“Hisse fonları: Birikim reel getiri (2003-2010)”) 2009 yılı sonuna doğru sisteme katılan birisi için birikimli reel getiri eksi %10 civarında, yani ilk çizgedeki ilgili yıllık rakam kullanılarak hesapladığım toplam reel getirinin yaklaşık yarısı. Değişkenleri ve çizgeleri doğru anlıyorsam aradaki fark acaba neden kaynaklanmaktadır? Tşkr.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginiz ve dikkatiniz için teşekkür ederim.
      Reel getiriden kasıt birikimli getiridir.
      Çarpılması gereken süre ortalama süredir. 10 yıllık birikimin ortalama süresi 5 yıl olarak alırsanız rakamlar tutar.

      Sil