11 Kasım 2019 Pazartesi

BES'te Fon performansları


Aylık düzenli bir birikim olan BES’te başlangıç ve sonuç endeksine bakıp sonuç çıkarmanın eksikliğini ortaya koymuş ve gerçek performansı EGM BES Tüm endeksi temel alarak “Devlet katkısı olmadan BES ne kadar cazip” adlı yazımda irdelemiştim. Unutanlar veya “şimdi bir de o yazıya mı dönüp bakacağız” diyenler için kısa bir özet yapalım: Sisteme giriş tarihine göre değişmekle birlikte BES Tüm endeksi yıllık reel +%0,5 ile -%0,5 arası bir getiri sağlamıştı. 2013’ten önce vergi teşviki, 2013 yılından itibaren de %25 katkı hesaba eklenince enflasyonla başa baş olan bu bilek güreşinin katılımcıyı pek üzmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Söz konusu çalışma genel BES Tüm endeksi üzerinden yapılmıştı. Aslında kimse endekse yatırım yap(a)mıyor, onu teşkil eden fonlara yatırım yapıyor. Ama endeksin ağırlıklandırmayla oluşumu nedeniyle bu rakamın ortalama BES yatırımcısının performansını izleme olanağını verdiğini kabul edebiliriz. Bu yazıda endeksi oluşturan bazı alt fon gruplarının performansını inceleyeceğim. BES’te sıkça, risk profilinize göre, çeşitli fonlardan oluşan bir portföy oluşturmanın önemine değinilir. Fon yöneticilerinin temel söylemlerinden biride iyi oluşturulmuş portföylerle riskinizi kontrol altında tutarken ortalamanın üstünde getiri elde edebileceğiniz de dile getirilir. Aslında ortalamanın oluşması için katılımcıların yarıya yakınının altta kalması matematiksel bir gerçek olsa da, altta kalanın sizin olmamanız için bolca dikkat ve dua etmek lazımdır.

Sonuçlara geçmeden her teknik çalışmada olduğu gibi, çalışmanın çerçevesini vermek istiyorum:
1.  Sadece 2003 yılından beri verisi olan fon grupları ele alındı: 2012 yılından sonra bilgisi olan özel sektör borçlanma, fon sepeti, Kıymetli madenler ve endeks fon grupları dahil edilmedi.
2.   Fon gruplarının en az 3 yıllık performanslarına bakıldı. Diğer bir deyişle 3 yıldan daha kısa dönemdeki performanslarına bakılmadı.

Bu çerçevenin nedeni: BES ortalama 25 yıllık bir yolculuk. Birkaç dönemin performansı daha değişken olsa bile toplama bakıldığında etkisi sınırlanıyor. 3 yıllık bir dönemde aşırı kar (veya zarar) yapılan bir yılın etkisi %33 olurken, 15 yıllık dönemde etkisi %6,6 ya düşüyor. Ayrıca bu süre içinde dengeleyecek tam tersi aşırı bir zarar (kar) yapılan bir senenin olma olasılığı da artıyor.
EGM’nin sınıfladığı 15 e yakın fon grubu olmasına rağmen 2003’ten beri 7 fon grubu var: Borçlanma araçları TL, Borçlanma araçları döviz, Hisse senedi, Likit, Karma, Değişken, Standart. En ilgi çekenler genelde Hisse senedi, TL Borçlanma araçları ve Yabancı Para Borçlanma araçlarıdır. Aşağıda her bir fon grubunun 2003-2016 arası yıllar itibariyle getirilerinin grafiği BES Tüm endeksi ile karşılaştırmalı olarak yer almakta.

Grafikler nasıl okunmalı: En solda en eski yatırılan katkı payının bugünkü reel değerini gösteriyor, sağa gittikçe yeni yatırılanların bugünkü değeri yer alıyor. Örneğin ilk Borçlanma araçları (TL) grafiğinde 31.10.2003 yılında yatırılan 1 TL’nin bugünkü reel değeri 1.40 TL olmuşken, 31.10.2016 da yatırılan 1 TL reel olarak 0.80 TL’ye düşmüş.



















BES Tüm üzerinden gözlemlenen fonun ilk dönemlerde oldukça yüksek (%50) olan reel getiri sürekli düşerek 2009 başlarında negatife düşmüş, uzunca bir süre bu bölgede kalırken yavaşça o getiriye ulaşmış. Bunlar dönemsel performans, burada asıl önemli olan tabii ki birikimli yıllık getiri oranları: sonuçta elimize geçecek olan reel birikimi belirleyen bu performansların birikimli haline bakmak lazım. Grafiklere ve yorumlarına geçmeden fon gruplarının da gerek dönemsel getirileri, gerek birikimli getirileri açısından 4 ana başlık altında toplanabileceğini gözlemledim.

Varlık sınıflarına göre fonların gruplandırılması

  1. TL Borçlanma Araçları + Standard fonlar grubu
  2.  Değişken + Likit fonlar grubu
  3. Hisse fon grubu
  4. YP borçlanma araçları + Karma fonlar grubu
Hatta ilk iki grup BES-tüm ile çok yakın hareket ederken 3. ve 4. grup fonların daha az korelasyonu olduğu gözlemlenebiliyor. İlk iki fon gruplarında Devlet tahvilinin ağırlığı bu etkiyi yaratmış olması doğal. Adları üstünde olan YP Borçlanma ve Hisse senedi ise Devlet tahvilinden değişik bir varlık sınıfı olduklarından bağımsız hareket etmeleri de doğal.
TL Borçlanma araçları


Gözüken o ki yatırdığı paranın %1 ile %3 arasını topluma geri vermek isteyenlerin favori yatırım aracı TL borçlanma araçları, diğer adıyla devlet tahvili. Bu fon grubu devletten aldığı %25’lik kaktı payını devlete iade etmekte ısrarlı gözüküyor. Benzer bir getiri eğrisi olan Esnek ve değişken fonlarla beraber tüm BES sisteminin %50’sini bu fonların teşkil ediyor. BES fonlarının kötü yönetildiği eleştirilerinin kaynağı da bu fonların olduğu ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönemlerde tahvil piyasasında büyük karlar edilmediği takdirde yakın tarihte bu fonlara yatırım yapmış emeklilerden daha epey şikayet geleceğini söylemek için kristal küreye ihtiyaç yok.
Toplam fonların %13’ü olan Likit fonlar bu gruptan eğimi benzer olsa da getiri olarak pozitif olması nedeniyle ayrışıyor. Adı üstünde kısa vadeli yatırımın kazandırdığı uzun vadenin ise kaybettirdiği bir ekonomik çevrenin de ayrıca sorgulanması lazım.

Standart ve Değişken/esnek fonların eğrileri de TL Borçlanma araçlarına parallelik göstermekte











YP Borçlanma araçları
Yatırımcısını gerçekten sevindiren YP borçlanma araçları ile bu fonlarla beraber hareket eden karma fonların grafiği:


Hisse senedi fonları

Genelde hisse senedi yatırımının uzun vadede en iyi getiriyi sağlayacağı yönünde, en azından piyasa profesyonelleri arasında, yaygın bir inanç vardır. Ancak gözüken Borsa İstanbul bu konuda anti tez oluşturma yolunda ilerliyor. 2004 yılından önce girenlerin biraz direnmelerine rağmen, hisse senedi yatırımcısı BES’in kaybedeni gözüküyor. Bu varlık sınıfının yüksek iniş çıkışlara sahip olduğundan geçirilecek birkaç iyi dönem, eski birikimlere de etki edeceğinden, hızlı bir toparlanma yaşama şansına da hala sahip: Borsadan ümit kesilmez.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder